Kişilik Gelişimi

0-6 YAŞ ÇOCUĞUNDA KİŞİLİK GELİŞİMİ

Kişilik bir insanı başkalarından ayıran bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerinin bütünüdür.

Karakter: öğrenmeyle kazanılır ve bu öğrenme insanın içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışı ve değerler sistemine uygun bir davranış tarzı benimseyip benimsemediğidir.

Mizaç: Otonom sinir sisteminin özelliği ve iç salgı bezlerinin az veya çok çalışması gibi kalıtımla gelen fizyolojik özellikler tarafından meydana gelir yani üzerinde beden kimyası etkilidir. Çabuk kızmak, soğuk kanlılık, sıcak kanlılık vs. Kişilik hem karakter hem mizacı içine alan daha kapsamlı bir kavramdır.

Çocuğun kişiliği iki temel unsurun etkileşimi altındadır. Bunlar kalıtım ve çevredir. Kalıtım doğumla birlikte getirdiğimiz genler yoluyla anne ve babamızdan aldığımız özelliklerdir (bazı insanların daha sessiz sakin olması, hareketli, dışa dönük olmak). Çevresel etmenler doğumdan itibaren çocuğun içinde yaşadığı dış dünyadan aldıklarını kastediyoruz. Bunlar öğrenme ile kazanılır. O nedenle kalıtımsal olarak bir çocuğun tam sağlıklı olması kişilik gelişimi için yeterli değildir, çevre koşulları da uygun ve yeterli olmalıdır. Çocukta kişilik gelişimini şu şekilde evrelere ayırabiliriz.

0-1 Yaş (bebeklik): Bebek doğduğu ilk andan itibaren ona bakan kişiye muhtaçtır bu nedenle yaşamının ilk anında başka bir insanla sosyal ilişki içindedir. Bebek tümüyle kendi ihtiyaçlarına yöneliktir ve kendi bedeninden gelen uyarımlara karşı duyarlıdır, isteklerinin bekletilmeden karşılanmasını ister ve bunları ağlayarak belirtir. Bu ağlamaların anne tarafından doğru algılanıp algılanmaması bebeğin isteklerini ifade etme yolunu belirleyecektir. Anne ile bebek arasındaki ilk iletişim bakış ve göz kontağı aracılığı ile olur sonrasında dokunsal temas, annenin çocuğu tutuşu da çok önemlidir. Bebeğin alıcı yapısının karşısında annenin verici oluşu karşılıklı bir düzen ve denge sağlar. Bu sayede bebek annenin kısa süreli uzaklaşmalarına tahammül edebilir hale gelir ve bebeğin zihninde sürekli bir anne imgesi oluşur. Anne bebek ilişkisindeki bu sürekli, tutarlı ve aynı oluş çocukta temel güven duygusunu oluşturur. Bu güven duygusu çocuğa hem çevrenin güvenilirliğini hem de kendisinin bakılmaya değer bir varlık olduğunu gösterir. Bu dönemde sadece güven yoktur olması gereken güvensizlik de söz konusudur. Oyun bu yaş çocuğu için de kişiliğin gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Bu dönem oyunlarında keşif ve hareket oyunları dikkat çeker.
1-3 Yaş (erken çocukluk): Çocuğun kas ve hareket biçimlerinin hızla değişmesi, yatay pozisyondan dikey, yürüyebilir duruma geçmesi, anneye bağımlılıktan özerk duruma geçmesi gerçekleşir. Bu dönemde çocuk çevresini araştırmaya koyulur her şeye dokunmak ve ağzına götürmek ister, tehlike nedir bilmez. İsteklerine karşı konulmasına dayanamaz, “hayır” sözcüğünü öğrenir. Annesine görünmez bir iple bağlıdır ancak özerkliğini de sınırsız bir özgürlük olarak kullanmak ister ve burada da annenin kısıtlamaları ile karşılaşır. Çocuk anneye boyun eğme ile baş kaldırma arasında bocalar. Tuvalet eğitimi bu dönemde başlar ve anne ile çocuk arasında bir çatışma alanı daha doğmuş olur. Çocuk dışkılama üzerindeki egemenliğini anneye bırakmak istemez, baskı ve zorlama ile karşılaşırsa da direnç gösterir. Benzer bir durum yemek yemede de söz konusudur, zorlamalar karşılıkı inatlaşmaya dönüşebilir. Bu dönemde çocuğu başıboş bırakmak, her isteklerine boyun eğmek de doğru değildir, çocuğun iki eğilim arasında olduğu unutulmamalı ancak onun seçim yapabilme becerileri de desteklenmelidir. Çocuk ağır utandırmalar ve cezalandırmalar ile karşılaşırsa utanç ve kuşkuculuk duyguları gelişir. Bu da yetişkinlikteki kuşkucu ve korkak kişilik yapısının oluşmasına zemin hazırlayabilir. Bu dönemde çocuk yaşıtlarının yanında ancak onlardan ayrı oynar, paylaşmak istemezler, ilgileri çabuk değişir.
3-6 Yaş (Çocukluk): Çocukta sonu gelmez bir öğrenme açlığı vardır, soruları artar, girişkendir ve yardıma hazırdı. Hep “ben” diyen 2 yaş çocuğunun yerine “bende, biz” diyen daha toplumsal bir çocuk gelmiştir. Yorulmak bilmez, ikili, üçlü oyunlar başlamıştır. Hayal gücü canlıdır, duyduklarını abartır gördüklerini çarpıtarak anlatır, her şeye kolay inanır, gerçek ile gerçek olmayanı karıştırır, yeni öğrendiği sözleri sürekli tekrarlar. Kız ve erkek olduğunu ayırt eder, ilgileri belirginleşir. Anne baba ile özdeşim bu dönemin en belirgin özelliğidir. Kızlar annelerine hayrandırlar, onun gibi olmak isterler ve özellikle de bu hallerini babalarına göstermeye çalışırlar. Erkeler de babalarına hayrandır. Erkek çocuk babayı örnek alırken bir yandan anneyi de babadan kıskanır. Oyunun önemi bu dönemde daha çok artar, oyun oyun için doğal bir öğrenme aracıdır, oyun onun özgürlüğüdür, saldırganlık dürtüsünü boşaltmasına yarar.
6-12 Yaş (okul çağı-son çocukluk): Bu dönem ergenliğe kadar (11-12 yaşlarına kadar) devam edecektir ve en önemli özelliği çocuğun cinsel meraklarının bir uyuklama dönemine girip ilgisinin daha çok toplumda kendisine bir yer edinme üzerinde yoğunlaşmasıdır. Anne baba ile özdeşimin yanında başka kişiler ile de özdeşim artar. İlgi akademik konular üzerinde artar ve toplumda gerekli olan araç gereç kullanımını daha çok merak eder. Oyun bu yaş çocuğu için de önemlidir ancak bu yaş çocukları kendi başlarına oynamaktan hoşlanmazlar, teke tek ya da grup yarışlarını severler. Takıma bağlılık bireysel yarıştan üstün gelebilir. Spora karşı ilgi artar. Çocuk bu dönemde çalışkanlığının yanında yetersizlik duyguları da yaşayabilir. Araç gereç ve öğretim dünyasına uyum sağlayamazsa onları benimsemeyebilir ve kendi yetersizliğine inanabilir. Bunu önlemek için çocuğa kazandırılacak becerilerde kullanılacak araç ve gerecin onun zihninde bir anlamı ve yararı olmalıdır. Okulda öğretilenler ile toplumda yaşananlar arasında bir uyum olmalı ve öğretilen bilgilerin nerede kullanılacağı belirtilmelidir.

Sağlıklı kişilik gelişimi için ipuçları

Çocuğunuzun davranışları ve hareketlerine dikkat edin bunlar size onu tanıtacaktır.
Sık sık onu sevdiğinizi ve onun aileniz için ayrılmaz bir parça olduğunu ifade edin.
Çocuğunuza yaşına uygun olarak yapabileceği görev ve sorumlulukları verin, onun yerine bazı şeyleri yapmayın
Çocuğunuza neden belli bir konu seçtiğini, belli bir dergi ya da kitap okuduğunu veya neden belli oyuncaklarla oynadığını sorun. Ama bunu yargılamadan tarafsızca sorun.
Ona katılmaktan hoşlanacağı aktivitelerin içerisinden seçme şansını tanıyın.
Kendi tercihleri hakkında iltifatlarda bulunun. Onun iyi yönlerini ve başarılarını takdir edin, ön plana çıkarın ve ödüllendirin.
Fikirlerini ve davranışlarını kontrol etmeden önerilerde bulunun. Söylediği şeylere önem verdiğinizi hissettirin.
Hatalı davranışlarını konuşarak onu yargılamadan anlatmaya çalışın, olayların ve yaptıklarının hatalı taraflarını fark etmesini sağlayın
Kendi kişiliğinize güveninizden emin olunuz ve çocuğunuzun da kendi kişiliği oluşurken onu eleştirmeyin ve yargılamayın.
Çocuğunuzun kişiliğini açığa çıkarak aktiviteler bulun.
Onun kendini ifade etmesini kolaylaştırmak için karşılıklı olarak siz ona kendinizi ifade edin,
Ayrıntılarını onun organize edeceği etkinlikler yapması konusunda onu destekleyin. Örneğin ; doğum günü partisi hazırlama ya da arkadaşlarını davet etme de yiyecekler, müzik seçimi vb.
Onunla kaliteli ve hoş bir şekilde vakit geçirin
Onun sosyal ortamlardaki arkadaşlıklarını ve girişimlerini uygun olduğu ölçüde destekleyin
Onun aile içi herkesle olan bağlarının kuvvetlenmesini sağlayın.

Uzm. Psk. Ayfer Topuz-Beyhan

Yorum Yazın