Çocukların Merak Ettikleri Soyut Kavramlar

ÇOCUKLARA NASIL ANLATMALI? (Doğum, ölüm, din…)

Çocuğun hakkında soru sorduğu kavramlar, çevresinde hangi kavramları duyduğuna ve karşılaştığı olaylara göre değişir. Yaşanan bir kaybın ardından çocuğun ölümü merak etmesi ve sorgulaması ya da dinsel bir törende duyduğu Tanrı-Allah kavramını anlamlandırmaya çalışması doğaldır. Gelişim aşamalarına paralel olarak, çocukların ilk sorguladıkları şey cinsiyet farklılıklarıdır.

Cinsiyet ve cinsellik ile ilgili sorular:
Çocukta cinsiyet farkıyla ilgili sorular 2. yaşta doğumla ilgili olanlarsa 3-4 yaşta başlar. Çocukta cinsel oyunlar cinsel organlara dokunma ve bunlardan zevk alma ile ilk 4 aydan sonra altının değiştirilmesi, yıkanması ile başlar. 2 yaş civarında bu oyunlar mastürbasyona döner. Mastürbasyon erkek çocukta daha yaygındır kızda ise şekil değiştirerek (anneye aşırı bağımlılık, babaya yakınlık) ortaya çıkabilir. Bütün okul öncesi çocukların yarısı cinsel oyunlar oynar veya mastürbasyon yapar. 3 yaşından itibaren cinsiyet farklılıkları önemli bir ilgi alanıdır çocuklar için. Kız ve erkek cinsel organları arasındaki farkı merak ederler. 4 – 6 yaşlarında yaygın olarak gözlenen cinsel aktiviteler: teşhircilik, cinsel organlara dokunma ve onları başkalarına gösterme şeklindedir. Bu dönemde çocukların cinsellik kavramı ilkeldir. Çoğu çocuk,bebeğin annenin yediği bir şeyden olduğuna, midesinin kesilerek çıktığına veya annenin anüsünden doğduğuna inanır. Bu yaşlarda çocuklar, “ben nereden geldim ?” , ”nasıl doğdum ?” gibi soruların cevaplarını bulmaya çalışırlar. 7-8 yaşına kadar çocuk, cinsel ilişki konusunda ayrıntıları anlamaya hazır değildir

Tanrı-Allah-Din kavramı: Çocuklar genellikle 4 yaşından itibaren Tanrı hakkında fikir yürütmeye başlar. 4 -7 yaşlar arasındaki çocukların Tanrı imgelemi, somutlaştırma ve insanlaştırma şeklindedir; 7 -10 yaş arasındaki çocuklar ise, Tanrı’nın hala ”gökte oturduğunu” düşünmekle birlikte yavaş yavaş ona insanüstü bazı özellikler ve bir yücelik de atfetmeye başlar. 10 -12 yaşlarından sonra da çocuklar daha soyut ve kompleks bir yaklaşım kazanırlar ve Tanrı’yı her an her yerde var olan soyut bir kavram olarak algılamaya başlarlar. Tanrı inancını veya dinsel kavramları çocuğa aktarmak ya da aktarmamak anne ve babanın özel ve subjektif tercihine bağlıdır. Ancak eğer çocuğa Tanrı kavramı öğretilmek tercih edilirse; Tanrı’yı; kızan, yargılayan veya cezalandıran bir varlık olarak değil; koruyan, destekleyen, hoş gören, seven ve ödüllendiren bir varlık olarak aktarabilmek önemlidir.

Ölüm Kavramı: Çocuk için, ölüm kavramı genellikle bir yakınının kaybı ile gündeme gelir; ölüm ve yokoluş tıpkı doğum ve varoluş gibi çocuğun ilk sorguladığı ve anlamlandırmaya çalıştığı kavramlar arasında yer alır.

3-4 yaşlarına kadar, çocuklar ölümü uzun bir uyku olarak algılarlar ve ölenlerin tekrar uyanacağını ve hayata devam edeceğini düşünürler. Ölüm korkusu bu yaslarda anne-babadan ayrılıkla ilişkilidir. Ölüm terk edilmek olarak algılanabilir.
Ancak 5-6 yaşlarından itibaren ölümün geri dönüşü olmayan bir kayıp olduğunu kabullenmeye başlarlar. Bu yaş grubundaki çocuklara ölüm, doğadaki örneklerden yararlanarak, bitki ve hayvanların yaşam döngülerinden yola çıkarak açıklanabilir. Ölümü iskelet, canavar, hayalet gibi varlıklarla bağdaştırırlar ki bu da genellikle kabuslara ve karanlıktan korkuya sebep olur. Bu yastaki bir çocuk kendi ölümünün kaçınılmazlığını kavrayamaz. Sevdikleri biri öldüğünde çocuklar bunu kendi kötü düşünceleri ve davranışlarına karşılık ceza olarak algılayabilir ve suçluluk duyabilirler.

9 yaşından sonra çocuklar her canlının öldüğünü ve kendi ölümlerinin de kaçınılmaz olduğunu bilirler.9 yaşından sonra çocuklar ölümün geri dönüşü olmayan, evrensel ve kaçınılmaz olduğunu anlarlar. Ölümün birtakım fiziksel kurallarla geldiğini bilirler. (Örnek;vücut yaşlanır.) Bu yaştaki çocuklar yasamın bir takım kazalar sonucu sonlanabileceğini bilir.

Ölüm hakkında konuşurken:

Ölüm hakkında konuşurken rahat olun
Ölümü uykuyla bir tutmayın.
Uzun bir yolculuğa çıktı’ demeyin.
Hasta olduğu için öldü’ demeyin,
Yaşlı insanlar ölür’ demeyin,
Konuyu kapatmaya çalışmayın.
Gereksiz ayrıntılara girmeyin.
Kesin cümleler kurun.
Ölümü yasam eksikliği olarak da anlatabilirsiniz:ölmüş biri nefes almaz, konuşmaz, hissetmez, uyuma; ölmüş bir köpek havlamaz, koşmaz.
Fikirleri zaman içinde yavaş yavaş sunun

Çocuğu cenazeye götürmeli mi ?

5-6 yaşlarından önce çocuklar için cenazeye katılmaları çok anlamlı değildir. 6-7 yaşından itibaren, ölüm kavramının biraz daha netleşmesi ve anlam bulması ile birlikte çocuklar cenazeye götürülebilir. Ancak olacaklar net bir biçimde önceden anlatmaktır. Adım adım neyle karşılaşacaklarını anlatmakla ve yaşayacakları şeylere hazırlamakla, çocukların olası yorumlarına belli sınırlar getirilmiş olur.

Hazırlayan: Uzm. Psk. Ayfer Topuz Beyhan

Yorum Yazın